-
1 kap kacak
озвонч. -ğıку́хонная у́тварь / посу́да -
2 kap kacak
n. pots and pans, dishes, utensils -
3 kap kacak
firaq -
4 kap-kacak
aman -
5 kap kaçak
pots and pans -
6 kalay ve kurşunlu kap kacak
n. pewter ware -
7 kap
-
8 kap
I (-bı)1) сосу́д; посу́да; та́ра (пакет, сумка и т. п.)kap kacak — ку́хонная посу́да, ку́хонная у́тварь
yemek kapı — ми́ска, таре́лка
2) футля́р, чехо́л, покры́шка, верх (чего-л.); обло́жка (книги, тетради)- a kap geçirmek — а) переплета́ть (напр. книгу); б) надева́ть на́волочку, пододея́льник (на подушку, одеяло)
yorgan kapı — пододея́льник на стёганое одея́ло
3) блю́до, по́рция◊
kapı dar — нетерпели́вый, раздражи́тельный◊
-ı kapa koymak, bir kapa kotarmak — а) прида́ть какую-л. фо́рму чему; б) найти́ какое-л. реше́ние, прийти́ к какому-л. реше́нию◊
kapına sığmamak — быть вне себя́ (напр. от радости, гнева); проявля́ть нетерпе́ние; быть в состоя́нии большо́го возбужде́ния◊
kap yok, kacak yok — того́ нет, сего́ нет II (-pı)плащ; наки́дка (женская) -
9 kap
kap1 <- bı> Gefäß n; Behälter m; Schüssel f; Überzug m, Hülle f; Einband m, Deckel m eines Buches;kap kacak Küchengeschirr n;iki kap yemek zwei Gänge, zwei Gerichte;-e kap geçirmek Buch einschlagen; Kissen überziehen;kabına sığmamak fig außer sich (D) seinkap2 <- pı> Cape n, Pelerine f -
10 kacak
-
11 kacak yok
= kap yok -
12 kap yok
= kacak yok того́ нет, сего́ нет -
13 kap
посу́да (ж) сосу́д (м)* * *I озвонч. -bı1) сосу́д; котело́к; посу́дина2) [ку́хонная] посу́да3) та́ра (сумка, мешок, корзина и т. п.)4) футля́р, чехо́л, покры́шка, верх (чего-л.); обло́жка (книги, тетради)kap geçirmek — надева́ть на́волочку / пододея́льник
kitap kabı — обло́жка кни́ги
5) по́рция, блю́доiki kap yemek yediler — они́ съе́ли две по́рции
••- kap yok
- kacak yok II1) плащ-наки́дка2) наки́дка ( женская)
См. также в других словарях:
kap kacak — is., ğı Tencere, tava, sahan vb. mutfak eşyası … Çağatay Osmanlı Sözlük
kap — 1. is., bı 1) İçi gaz, sıvı veya katı herhangi bir maddeyi alabilen oyuk nesne 2) Kap kacak 3) Türlü şeylerin taşınması veya saklanması için kullanılan torba, kılıf, çanta, sepet, sandık vb 4) Kapak, cilt Birleşik Sözler kap kacak bileşik kap… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bulaşık — is., ğı 1) Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak Tava indirilir, tepsilere dökülür, tepsiler güneşe konur, yıkanacak bulaşıklar kuyu başına götürülür. M. Ş. Esendal 2) mec. İz, etki, kalıntı Daha balayının bulaşığı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaplık — is., ğı 1) Kap kacak koymaya yarayan yer 2) sf. Defter, kitap vb.ni kaplamaya yarayan Kaplık kâğıt. 3) sf. Herhangi bir kap dolduracak miktarda olan İki kaplık aşure … Çağatay Osmanlı Sözlük
çanak — kekez kimse, korkak, gev şek, I, 358 kap kacak, çanak, tuzluk ve tuzluğa benzer ağaçtan oyulmuş kap I, 84, 381; III, 32, 109 bkz ayak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kakaç — kir, pas, bulaşık. I, 358; I I, 285bkz: kaçaç kakaça içine akarlar konan kap; kap kacak, III, 211, 238bkz: ka, kaça … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
bakırcı — is. Bakır işleyen veya bakır kap kacak satan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
Differences between Malaysian and Indonesian — The differences between Malaysian (Bahasa Malaysia) or Malay (Bahasa Melayu) and Indonesian (Bahasa Indonesia) are significantly greater than those between British English and American English. They are roughly mutually intelligible, but with… … Wikipedia